10 Maddede Neden Düz Yogacı Yok Hepsi Eğitmen:
Neden öyle olduğuna dair 10 maddeden ziyade yoga uzmanı/eğitmeni olmanın ne kadar “iyi bir şey” olduğunu alt alta getirmek istiyorum. Neden bu yogaya başlayanlar, yoga tarafından sarılanlar bir süre sonra “düz yogacı” olmaya devam etmezler de eğitmenlik eğitimine katılırlar, ders vermeseler bile yoga uzmanıyım derler ve demekte ne kadar da haklılar?
Evde kendi pratiğinizi yapar olursunuz. Öncelikle eğitmenlik eğitimleri yoga hocası yetiştiren eğitimlerden ziyade bir süredir yoga ile hem hal olan kişinin bu yolda biraz daha derinleşmesinin, deneyimini hem bilimsel olarak anatomi bilgisi ile, hem alt yapı olarak tarihsel ve birikimsel bilgi hem de enerji terimleri ile yararlı ve işlevsel bilgi ile genişlettiği süreçlerdir. Bu sürecin sonunda size kalan en pratik şey eğitimle beraber poz gruplarından sekanslamaya kadar pek çok şeyi öğrendiğiniz için rahatlıkla evde kendi uygulamanızı yapar hale gelmiş olmanızdır. Artık stüdyo üyeliğine para ödemeniz gerekmez mesela. Elleri ovuşturmak da bir mudra sayılabilir bu anlamda.
Neyi neden yaptığınız öğrenirsiniz. Yogada aslolan deneyimdir. Önce uygulama. önce pratiktir. İlla uygulama, illa pratiktir. Gerisi sonra gelecektir. İşte tam da bu gerisi uzmanlık eğitimi ile gelir. Siz birine bir yoga dersi vermeden önce kendi pratiğinize dair pek çok bilgiye haiz olursunuz. Çünkü bilgi güçtür, kontroldür, hakimiyettir ve buradaki manası tam olarak pratiğinizi kontrol edebilmek, onu yönetebilmektir. Öğrendikçe uygulamanız dönüşür, öğrendikçe yoga bilginiz değişir, deneyim çeşitlenir ve zaten bir süredir size çok iyi gelen yoga hayatınızın daha geniş bir alanına yayılarak tarafınızdan paylaşılmaya hazır gelir. Mayalamak gibi. Bilgi deneyimi mayalar, oradan çıkan bilgiyi mayalar.
Bedeninizi ve kendinizi daha iyi bilirsiniz. Deneyimin üstüne kattığınız bilgi ile hem deneyim hem bilgi mayalanır. Siz de derinleştikçe kendinizi, bedeninizi, anatomik avantajlarını, anatomik dezavantajlarını keşfeder, uygulamanızı ona göre uyumlarsınız. Birine ders vermeden,önce diyelim ki temel bir eğitimdesiniz, bu 200 saat boyunca irdelediğiniz, deney yapıp bulgu ve sonuçları karşılaştırıp değerlendirdiğiniz laboratuvar sizsinizdir, kendiniz. Deney yaptıkça bedeninizi ve dolayısı ile kendinizi daha yakından tanırsınız.
Daha az doktor masrafınız olur. Özellikle terapötik odaklı eğitimler beden ve zihin sağlığınızı düzeltmek için gerekli araçları bilmenizi ve uygulama vasıtası ile bu araçları edinmenizi sağlar. Alet çantanızı genişletmek gibi. Örneğin ben senelerdir fizik tedavilerde yatıp yuvarlandığım, daha 22 yaşında teyzelerden senin burada ne işin var diye azar işittiğim bitmeyen bel ağrılarımın sebebinin belimden değil de sakrumumdan kaynaklığını bir terapi uzmanlaşma eğitiminde keşfettim. Pratiğimi ona göre değiştirdim, üstüne okudum, araştırdım, deneyimledim ve bir daha ne fizik tedaviye ne de doktora gitmeme sebep olacak şekilde bana iyi gelen yoga araçlarını edindim.
Daha az incinirsiniz. Yoga uygulaması bedensel bir uygulama olduğundan size matın üstünden şifa getirse de tam da aynı sebepler kaçınılmaz birtakım sakatlıklar, incinlemeler de bu işin diken olacaktır. Siz ya da sizi cesaretlendirmek isterken hocanız sizi henüz hazır olmadığınız sınırlara itmiş olabilir, itebilir, itecek olabilir. Bedeninizin avantajlarını ve dezavantajlarını öğrenmenizi bir adım sonrası bir incinme karşısında avantajların nasıl da dezavantajlara, dezavantajların nasıl da avantaja dönüşebileceğini görmektir. Neyin sizi nereye taşıyacağı neyi zorlamanın sizi yogadan kaç ay ayırabileceği buna dahildir. En büyük dersler incinmelerden gelir ki alınacak ilk ve en temel ders bir daha aynı hata ile incinmemektir.
Daha iyi iletişim kurarsınız. Kendiniz ifade etmek için kendinizi bilmeniz gerekir. Kendinizden aldığınız referans ile etrafınızı saran çevreyi bilirsiniz. İnsan sadece bağımsız bir beden ve akıldan ibaret değildir. O akıl ve bedenin varlığı kadar o varlığın diğer varlıklar ve çevresel şartlar ile nasıl temas ettiği hem o varlığı belirler hem o varlık da etrafını şekilledirir. Bunun için iletişim kurmak gerekir. Kendi bedeni, kendi yapısı, kendi kalıpları, tekrar ettiği örüntüleri, düşünsel ve duygusal eğilimlerini deneye tabi tutup onlara bir mesafeden bakmayı öğrenen kişi, kendine dair objektif bir bakış kazanan bir yoga hocası adayıdır artık. Kendiniz ile kurduğunuz bu mesafeli ve reaksiyon yerine cevap vermeye dayalı bu ilişki merkezden diğer tüm ilişki ve bu ilişkiler dahilinde kurduğunuz tüm iletişim biçimlerinize yansıyacaktır.
Kendinizi ifade etmeyi öğrenirsiniz. Şimdi bir önceki maddede yazdıklarımın hepsini buraya ekleyin. Sonra hepsini bir tarafa atın; eğitmen adayı iseniz bir başkasına ayağını nereye koyacağını eli ile ne yapacağını söylemeye hazırlanıyor iseniz konuşurken seçtiğiniz kelimenin net, anlaşılır ve temiz bir ses tonu ile aracılık ediyor olması gerekecektir. Bu hem içerik hem de biçimde oluşan bu berraklık ise dolmuş şoförü ile de patronunuz ile de olan ilişkiye illa ki yansıyacaktır. Ve hatta yazma kabiliyetinizi bile geliştirecektir.
B planınız olur. O nefret ettiğiniz ya da çok sıkıldığınız işinizden kanatlanıp uçma vakti geldiğinde yapabileceğiniz bir işiniz durur köşede. Birilerine ya da bir yerde yoga dersi verebilirsiniz bu eğitimi bitirdiğiniz zaman. Ne zaman mı? Tam zamanında. O işi bırakma zamanı geldiğinde. Ders verme vakti geldiğinde. Ama beklemeyin o zamanın gelmesini, bırakın gitsin, ilk dersi verin gitsin. Temel bir eğitim derse başlamak için hazır olacağınız o başlama çizgisine sizi taşıyacaktır evet, ama çizginin ötesine ilk adımı sizi atacaksınızdır.
Dönüşüm pratiğiniz bir üst seviyeye taşınır. Ben dersime katılanlardan bazen duyarım. Yoga ilk başlarda çok iyi hissettiriyor diye. Sonra yine iyi ama biraz da rutin gibi. Yeni başladığınızda her şey yepyeni olduğu için daha fazla hissedersiniz. Bedenin de zihnin de mat üstünde olmakta olduğu şeye karşı direnci yüksektir çünkü, bu direnç ise gerilim ile hissetmeye şartlanmış biri için gümbür gümbürdür. Ve dolayısı ile yogaya yeni başladığınız zaman aynı bir aşk ilişkisinin başları gibidir. Heyecanlı, sürprizli, pır pırlı. Pratik ilerledikçe direnç azalacağı için kişi hissetmeyi de en başlarda olduğu kadar sarsıcı bulmaz. His derinlere kaçmış gibidir. Aslında olan farkındalığın da hassasiyetin de incelmesidir. Aynı sürdürülebilir olması için bir ilişkinin özen ve incelik istemesi gibi. Bir grupla ya da özel derste bir hocanın eşliğinde yaptığınız yoga uygulaması artık yeni bir katmana ulaşmaya çalışmaktadır ve o katmanın önündeki en büyük engel dışarıdan gelen yönlendirmedir. İşte bir uzmanlaşma eğitiminin size vereceği ilk hediyeye geri geldik, kendi pratiğini yapma yetisi. Kendi sınırlarını kendi alanı ve yönelimi içinde, kendi iç sesi ile bulma araştırması. Siz artık herhangi bir dış sesin önderliği olmadan kendi iç sesiniz ve sezginiz ile hareket etmeye başladığınızda kaza kaza dayandığınız sert kaya zemin yumuşamaya ve daha derin bir deneyimin sizi kucaklamaya hazır olduğunuz yerdir. Aşkın ateşinin yumuşak ama hiç sönmeyen ışığında ısındığınızı hatırladığınız yerdir burası.
Paylaşmak gibisi yoktur. Yolun sonu buraya çıkar. Paylaşmaya. Pratiğinizde derinleştiniz, öğrendiniz, deney ettiniz, deneyimleri tüplere koydunuz, tüpleri kırdınız, karşılaştırdınız, anladınız, anlamadınız, daha fazlasını okudunuz, araştırdınız, sordunuz cevapları not ettiniz, küstünüz, geri döndünüz, kendi pratik disiplininizi kurdunuz; yol geldi dayandı bitiş çizgisine. Bu bitiş çizgisi aynı zamanda başka ve yeni bir başlama çizgisi. Ders vermeye başlama çizgisi. O çizgiden ötesine yürümeye hazırsınız. Numara 8’inde dediği gibi o seçim size ait olacak. Bir seçim yapma şansını size bahşedecek olan şey, işte bu eğitimler. Seçim size kalmış. “Siz” deyince “bilinçli siz” i düşünmeyin hemen. Mayayı hatırlayın. Siz elinizden geleni yaptınız, eğitimi veren hoca size bildiği her şeyi seçici bir metot ve belli bir süre çerçevesinde size aktardı. Mayaladığı/nız (beraberce) hamur sobanın yanında, aşk ateşi ile mayalandıkça mayalanıyor. Derken hamur taşar ve başkalarına da paylaşılmak için can atar. İşte bu taşma paylaşma vakti gelmiş demektir. O hamuru paylaşmak hamuru yoğurmaktan, çoğalmasını beklemekten bin kat keyifli, şifalı ve iyilikle dolup taşılı olacak.
Son söz; yeni ders vermeye başladığımda derslerden sonra ağzımda sanki bir coşkunun tadı kalırdı. Derste kaç kişi varsa o kişi ile o kişi kadar yoga yapmış o kişi kadar hareket etmiş, ferahlamış ve şifalanmış hissederdim. Şimdi o katman sert bir kayaya geldi dayandı. Vakit derinleşme ve uzmanlaşma eğitimi verme vakti. Biriktirdiğim, deneyimlediğim, öğrendiğim, karşılaştırıp yanlış öğrendiklerimi elediğim, eğitimlerde aldığım bilginin kaynağına inip ilk elden araştırdığım, yıllardır aklımda beliren her sorunun cevaplarını not ettiğim, okuduğum, okuduğum kadar mat üstünde her gün pratiğime devam ettiğim 6 yıllık hocalık serüveninin çıktığı yol da tüm bunları paylaşmak. Maya pratikle ve araştırma ve deneyim ile mayalandıkça büyüdü, boyumu aştı. Terapötik Odaklı Derinleşme ve Uzmanlaşma Eğitimi 21 Aralık’ta başlıyor. Niyeti olanları mayayı paylaşmaya ve kendine özel ateşinin yanında büyütmeye bekliyorum.
Detaylı bilgi için:
http://www.yogabakkali.com/200-saatlik-terapotik-odakli-yogada-uzmanlasma-egitim/