“YOGA ile AĞRISIZ HAYAT” Çalışmaları 3: SKOLYOZ ile Yaşamak, SKOLYOZ ile Yoga Yapmak

Yeldeğirmeni, Kadıköy

Skolyoz bazı omurgaların sağa sola da kıvrımlar yapmasına deniyor, özellikle ergenlik döneminde. Bu eğrilmelere bazen rotasyon yani dönmeler de eşlik edebiliyor. Daha çok kadınlarda, ergenlik döneminde başlayan bir omurga hali. Hastalık demek için belli bir dereceden fazla olması gerekiyor. Ama o dereceye kadar ağrılara, bedenin iki tarafında dengesizliklere, bazen omurlarda fıtıklaşmalara, belde düzleşmelere de sebebiyet vermesi mümkün.

Pek çok omurga probleminde olduğu gibi skolyoz ile ağrısız ve özgür bir hayatın sırrı doğru duruştan geçiyor. Skolyozda omurga kıvrılıp döndüğü için bir taraftaki kaslar zorunlu olarak fazla çalışıp kasılırken ve kısalırken, diğer yandakiler fazla esniyor ve zayıflıyor. Yine omurganın bu hali iki yanındaki kaslarda olduğu gibi tüm bedende başka dengesizliklere sebep olabilegeliyor.

Ağrısız hayat yolunda 3 numaralı bu atölyenin amacı YOGA aracılığı ile bedene ve omurgaya yeniden denge getirmeye yönelik, farkındalıklı hareket kalıpları oluştururken, doğru hiza ve duruşu cesaretlendirip yine bir denge araştırması olan gevşemesi gereken kasları gevşetip çalışması gereken kasları da çalışmaya teşvik edip ağrılardan özgür, aktif bir beden ve nefes farkındalığı kazandırmak.

Aklınıza bile gelmeyecek pek çok ünlü ismin skolyozu var. Kimisi ameliyat olurken kimisi korse kullanarak kimisi de yoga ve pilates gibi çalışmalarla semptomları hafifletiyor. 

İster daha iyi bir duruş, daha özgür bir beden ve dolayısı ile daha özgür bir nefes için bu kursa katılın, ister deneyimli yoga uygulayıcısı ya da yoga hocası olup skolyozlu bir omurga ile uygulamanızı ya da dersinizi daha güvenli ve rahat bir yere taşırken desteklemeniz ve dikkat etmeniz gereken noktaları öğrenin.

Atölye iki bölümden oluşur; ilk bölümde katılımcıların skolyoz türlerine ya da ihtiyaçlarına göre uyarlanan bir yoga terapi uygulaması gerçekleştirilecek ikinci kısımda ise her katılımıcı evde uygulayabileceği kısa bir seriyi yine kendi özellikleri doğrultusunda hazırlayacak. 

Sorularınız için hilal@yogabakkali.com'a yazabilirsiniz.

Notlar: Atölyede gerek idyopatik gerekse fonksiyonel skolyoz üstüne çalışılacaktır. Yoga bilgi ve farkındalık ile yapılırsa duruş bozukluğundan kaynaklanan fonksiyonel skolyoz üstünde çok iyi sonuçlar vermektedir. İdyopatik skolyoz sahipleri de yogadan yarar görmektedir. Atölyeye katılmadan önce bana durumunuz hakkında bilgi veren bir mail atmanızı öneririm.

Şiddetli ağrı dönemindeki kişilere uygun değildir. 

• Tagged skolyoz, skolyoz için yoga terapi, skolyoz ile yoga nasıl yapmalı, yoga ile ağrısız hayat çalışmaları

Yoga ile Ağrısız Hayat Çalışmaları 2: Boyun, omuzlar ve kürek kemikleri odaklı

Boyun, omuzlar, kürek kemikleri; oturarak çalışan, yolda, evde, okulda, masa başında ya da ayakta, orda burda, sürekli önündeki bilgisayara, elindeki tablet ya da cep telefonuna bakma durumunda olan, hep bir şeylere yetişmeye çalışan şehirli insanın bermuda şeytan üçgeni. 

Ağrılardan azat bir üst omurga ve bileşenleri için hazırlanmış olan serinin ikinci kursunda bu bölgede rahatlamayı sağlamak için yoga terapinin çok çalışan kasları gevşeten, az çalışan kasları biraz daha işe koşan tekrar prensibini ve nöromasküler iletimi yeniden düzenleyebilmek için nefes odaklı yogayı araç edineceğiz. Gün içinde çok oturduğumuz, daha da oturmak durumunda olduğumuz zamanlarda rahatlamak için gündelik ipuçları, evde ya da işte yapılabilecek 5 dakikalık küçük yoga teneffüsleri bu atölyenin bir diğer konusudur. Matın üstünden ayrıldıktan sonra doğru duruş prensiplerini, öğrenilen pratik bilgileri gündelik hayata yansıtabilmek de bu çalışmanın amaçlarından biridir.

Gevşemesi gereken kasları rahatlatmak, güçlendirilmesi ve desteklenmesi gereken bölgeleri hareketlendirmek ve çalıştırmak için yogayı nasıl bir araca dönüştürebiliriz ve bu aracı en basit haliyle hayatımıza katabiliriz ki ağrısız, özgür ve sıkışmamış/sıkıştırmadığımız/sıkmadığımız bir üst bedene sahip olabiliriz?

Cevapları hem uygulama hem de teorik olarak bu atölyede araştırılacak. Bu ağrıların sebebi çok fazla oturmak olduğu gibi, yanlış ya da çok fazla egzersiz de olabilir. Stres kaynaklı olabileceği gibi zayıf duruş, kavşak sendromu, omurgadaki skolyoz ya da fibromiyalji gibi bazı rahatsızlıklar da olabilir. Her durumda katılmak, araştırmak ve şifa bulmak isteyenlere açıktır.

Kayıt ve sorularınız için hilal@yogabakkali.com'a yazabilirsiniz.

Şiddetli ağrı dönemindeki kişilere uygun değildir. 

• Tagged boyun ağrısı, omuz ağrızı, kulunç ağrısı, yoga terapi, üst omurga için yoga, yoga ile ağrısız hayat çalışmaları

Yoga ile Ağrısız Hayat Çalışmaları 1: Bel ve Kalça Ağrıları için Yoga Terapi Atölyesi: Sakrum ve Psoas Odaklı

Nuve Yoga

"Acısız hayat" değil ama "ağrısız hayat" mümkün! 
Tatillerde paraşütle atlayıp düğünlerde topuklularla halay çekebilecek kadar iyiyken; bazı sabahlar yataktan kalktığınızda bir bacağınıza basamadığınız, bir süre hatta birkaç gün yürüyemediğiniz, yattığınız, oturduğunuz yerde dahi kıpırtı ve harekete dayalı, özellikle kalça ve bacağa vuran şiddetli ağrılar çektiğiniz dönemler oluyorsa bu çalışma size göre.

Bel fıtığı sanılan ya da sinir sıkışması gibi teşhisler konan, belden kalça ve bacaklara hatta ayağın dışına kadar inen bu ağrılarınız öncelikle sakrumunuzdan (bel bölgesinin hemen altında kalan üçgen biçiminde kemik) ve onu kalçanıza bağlayan eklemlerinizden ya da / ve en derin kaslardan psoas kasınızdaki bir dengesizlikten kaynaklanıyor olabilir. Bilimsel olarak da gösterilmiştir ki bel fıtığı teşhisi konan ağrıların %70’i aslen sakrum eklemi ya da psoas odaklı. Zaten bir yerdeki dengesizlik bir süre sonra diğerini de ve diğer tüm duruş için gerekli kas ve eklemleri etkilemeye başlıyor. Hele de sakroiliak eklemin bedendeki güç akışını düzenlediğini, yukarıdan gelen ağırlığı bacaklara eşit dağıtmak, bacaklardan gelen yerçekimine karşı itişi omurgaya ileterek hizayı ve duruşu, omurga boyunca uzunluğu sağlama rolü, aynı şekilde psoas kasının üst bedenle alt bedeni birbirine bağlayan ve özellikle yürümede ve alt bedenin hareket ettirmedeki kritik görevini göz önünde bulundurursak büyük resim biraz daha şekillenmekte. Ve nihai büyük resim doğru duruş ve hizadan geçiyor. Bu açıdan bedene yeniden hizayı ve doğru duruşu getirmek için nefes odaklı YOGA Terapi en doğru araçlardan biri. Otururken, hareket ederken ya da yatarken beden ve bedeni merkezleyen nefes farkındalığı ağrısız bir yaşamın bir anahtarıyken diğer yandan güçlenmesi gereken kasları güçlendirme, çalışmayan kasların işini de yapmak için kronik olarak kasılı kalmış kasları rahatlatmak ve en önemlisi omurganın uzamasını, dengeli bir şekilde yerden aldığı gücü sakrum aracılığı ile omurgaya, oradan başın tepesine gönderebilmek için doğru duruşu desteklemek de diğer asal bileşen. Bu kursun amacı her ikisini de yoga aracılığı ile gündelik hayatımıza kazandırmanın yollarını araştırmak olacaktır.

Diğer yandan son zamanlarda sakroiliak eklem (SI eklemi ya da SIJ) fonksiyon bozukluğu teşhisi özellikle duruş bozukluğu ve hatta yanlış ya da hırsa kapılarak yapılan kalça odaklı yoga çalışmaları sebebiyle  daha çok duyar olduk. Bir süredir yoga yapıyorsanız, kalçanızın tek tarafında özellikle asimetrik pozlarda bir sızı oluşuyorsa, uygulamadan sonra da bu sızı sizi yürürken, otururken zorluyorsa gündelik hayat yanında yoga yaparken de nelere dikkat etmeliyiz sorusunun cevabını bu atölyede bulacaksınız.

Atölye 2 bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde 75 dakikalık bir asana uygulaması vardır. İkinci bölümde bu asana serisini tamamlayacak nefes ve rehberli gevşeme çalışması yapılacak son bölümde de katılımcılar, atölyeden en fazla faydayı almak ve bu faydayı gündelik rutinlerine katmak adına kendileri için asana ve nefes uygulamalarından 5'er dakikalık mini bir seri belirleyip, her gün uygulamaları için cesaretlendirileceklerdir.

Kayıt ve sorularınız için hilal@yogabakkali.com'a yazabilirsiniz.

Şiddetli ağrı dönemindeki kişilere uygun değildir. 

Yolu yoga ile kesişmiş çoğu kişinin geçtiği ekolojik köy Pastoral Vadi’de bu sene yepyeni bir festival yeşeriyor. 15-19 Haziran tarihleri arasında gerçekleşecek Eko-Yoga Festivali’nde ben de bir Şifalı Nefes ve Yoga Terapi Atölyesi düzenliyorum. Yolunuz düşerse tüm festivale ya da bir günlük katılıma o da olmadı okaliptüs ağaçlarının havasını koklamaya bekleniyorsunuz.

Nefesin Derinliklerine Dalmak

Hilal Bakkaloğlu ile Şifalı Nefes ve Yoga Terapi Atölyesi - 75 Dakika

18 Haziran Salı

Yoga terapi hali hazırda beden ve zihin sağlığına büyük katkısı olan Hatha Yoga’nın bu özelliğini ibrikten geçirip damıtarak odağa şifayı koyan, bütün üstünde çalışmaya devam ederken belli bölge ya da konulara eğilen bir yoga uygulaması türüdür. Klasik yoga pozlarının sade uyarlama ve varyasyonları ile tekrara dayanır.

Nefes ve hareket tandem çalışır. Yogada asana dediğimiz pozlar nefesin derinleşmesini sağlarken nefesin asana ile senkronize akması ise hareketi derinleştirir. Hareket nefes için, nefes hareket için alan açar karşılıklı. Bu sayede beden yapı ve sistemi içinde olduğu kadar zihin örüntüsünde de en derine yumuşak bir tavır ve hassasiyetle ulaşmak mümkün olur.

Bu atölyede nefesin şifalı gücünü ortaya çıkarmak için önce yoga terapi tekniği ile bedenin merkez ve hizasını bulması için asana ve hareket olacak. Pozlara ise nefes uyarlamaları eşlik ederken beden ve zihin derin ve yoğun bir nefes çalışması ve meditasyona hazır hale gelecek. Doğanın kalbinde, Pastoral Vadi’nin huzur ve sükuneti içinde daha da etkili olacak bu çalışmayı kaçırmamanızı öneririz. Çok iyi gelecek.

Stres mi? Dövüş mü ya da kaç mı? Üçüncü bir ihtimal daha var.

Modern dünyada, özellikle İstanbul gibi metropol şehirlerde yaşamanın bedellerinden bir tanesi de sürekli stres ile karşı karşıya/iç içe olmak.

Evde, işte, evden işe giderken yolda, sosyalleşmek istediğimizde dışarıda ve hatta “stres atmak” için giriştiğimiz herhangi bir aktivitede. Kısacası neredeyse her yerde.

Diğer yandan stresin kas iskelet sisteminden tutun, bedenin tüm sistemlerine ve zihinsel-duygusal sağlığa doğrudan ya da dolaylı etkileri son yıllarda sağlık dünyasının bir numaralı konu başlıklarından biri.

Bu noktada belki stresten kaçmak ya da stresin kaynağını ile kavga etmek yerine -ki kimi zaman kendi yarattığımız stres tepkisi stresörlerin kendisinden daha fazla zarar verebiliyor- ihtiyacımız olan anahtar “stres ve stres yaratan durumla ile kurduğumuz ilişkiyi değiştirebilmekte”.

Peki ama nasıl?

Bu ilişkiyi değiştirecek araç ise “farkındalık”tir. Aynı durumlar karşısında hep aynı tepkiler vermemizi, kendimizi hep aynı gerginlik ve mutsuzluğun içinde bulmamıza sebep olan arşiv bilinç yani alışkanlık enerjisinin karşısına “dikkat enerjisi” ni koyabilmek: Şu anda kalmak, mesafe almak ve cevap vermek.

Rahat akan bir nefese ulaşmanın anahtarı bedende, açık ve dikkatli bir zihnin anahtarı ise engellenmeden akabilen nefeste. Dolayısıyla dikkat etmeyi, farkındalığı alışkanlığın yerine koymanın yolu yoga, nefes çalışmaları ve meditasyondan geçiyor.

Çalışmanın içeriği:

İki buçuk saatlik bu atölyede önce biraz stresin insan bedeninde yarattığı süreç, sinir sisteminin denge arayışı, bu denge bozulduğunda kas iskelet siteminden tutun diğer sistemlerde yarattığı etkilere biraz bakıp yoga vasıtası ile getirebileceğimiz sade ve etkili çözümlere dair bilgi paylaşımı yapıp sonra bunu deneyime taşıyacağız. Yoga yapıp sonra nefesimize kulak vereceğiz. Nefes çalışması ile beden ve zihnin enerjisini dengeleyecek, en son bu dengenin koltuğunda oturup farkındalık meditasyonu yapacağız. Bir yarım saat daha kalmak isteyenler ile 10 dakikalık kendilerine özel bir seri hazırlayacağız.

Katılımınız çok kıymetli.

Rahat hareket edebileceğiniz çok dar olmayan kıyafetler ve ezberden çıkıp stres ile kurduğunuz ilişkiyi değiştirmeye niyetli açık bir zihinle, sizi ev stüdyo “Yoga Bakkalı” na bekliyorum.

Katılım 8 kişi ile sınırlıdır.

Kesin kayıt ve sorularınız için hilal@yogabakkali.com'a yazabilirsiniz.

“YOGA ile AĞRISIZ HAYAT” Çalışmaları 3: SKOLYOZ ile Yaşamak, SKOLYOZ ile Yoga Yapmak

Tarih: 3 Mart 2019 / Circuit Istanbul, Yeldeğirmeni, Kadıköy

10:30-13:15

Skolyoz bazı omurgaların sağa sola da kıvrımlar yapmasına deniyor, özellikle ergenlik döneminde. Bu eğrilmelere bazen rotasyon yani dönmeler de eşlik edebiliyor. Daha çok kadınlarda, ergenlik döneminde başlayan bir omurga hali. Hastalık demek için belli bir dereceden fazla olması gerekiyor. Ama o dereceye kadar ağrılara, bedenin iki tarafında dengesizliklere, bazen omurlarda fıtıklaşmalara, belde düzleşmelere de sebebiyet vermesi mümkün.

Pek çok omurga probleminde olduğu gibi skolyoz ile ağrısız ve özgür bir hayatın sırrı doğru duruştan geçiyor. Skolyozda omurga kıvrılıp döndüğü için bir taraftaki kaslar zorunlu olarak fazla çalışıp kasılırken ve kısalırken, diğer yandakiler fazla esniyor ve zayıflıyor. Yine omurganın bu hali iki yanındaki kaslarda olduğu gibi tüm bedende başka dengesizliklere sebep olabilegeliyor.

Ağrısız hayat yolunda 3 numaralı bu atölyenin amacı YOGA aracılığı ile bedene ve omurgaya yeniden denge getirmeye yönelik, farkındalıklı hareket kalıpları oluştururken, doğru hiza ve duruşu cesaretlendirip yine bir denge araştırması olan gevşemesi gereken kasları gevşetip çalışması gereken kasları da çalışmaya teşvik edip ağrılardan azat, aktif bir beden ve nefes farkındalığı kazandırmak.

Aklınıza bile gelmeyecek pek çok ünlü ismin skolyozu var. Kimisi ameliyat olurken kimisi korse kullanarak kimisi de yoga ve pilates gibi çalışmalarla semptomları hafifletiyor. 

İster daha iyi bir duruş, daha özgür bir beden ve dolayısı ile daha özgür bir nefes için bu kursa katılın, ister deneyimli yoga uygulayıcısı ya da yoga hocası olup skolyozlu bir omurga ile uygulamanızı ya da dersinizi daha güvenli ve rahat bir yere taşırken desteklemeniz ve dikkat etmeniz gereken noktaları öğrenin.

Atölye üç bölümden oluşur; ilk bölümde konu ile ilgili bilgi paylaşımı, ikinci bölümde katılımcıların skolyoz türlerine ya da ihtiyaçlarına göre uyarlanan bir yoga terapi uygulaması gerçekleştirilecek son kısımda ise her katılımıcı evde uygulayabileceği kısa bir seriyi yine kendi özellikleri doğrultusunda hazırlayacak. 

Kayıt ve sorularınız için hilal@yogabakkali.com'a yazabilirsiniz.

Notlar: Atölyede gerek idyopatik gerekse fonksiyonel skolyoz üstüne çalışılacaktır. Yoga bilgi ve farkındalık ile yapılırsa duruş bozukluğundan kaynaklanan fonksiyonel skolyoz üstünde çok iyi sonuçlar vermektedir. İdyopatik skolyoz sahipleri de yogadan yarar görmektedir. Atölyeye katılmadan önce bana durumunuz hakkında bilgi veren bir mail atmanızı öneririm.

Şiddetli ağrı dönemindeki kişilere uygun değildir. 

• Tagged skolyoz, skolyoz için yoga terapi, skolyoz ile yoga nasıl yapmalı, yoga ile ağrısız hayat çalışmaları

3 Şubat 2019, Pazar, Yeldeğirmeni, Circuit Istanbul

10:30-13::00

Yoga ile Ağrısız Hayat Çalışmaları 2: Boyun, omuzlar ve kürek kemikleri odaklı

Boyun, omuzlar, kürek kemikleri; oturarak çalışan, yolda, evde, okulda, masa başında ya da ayakta, orda burda, sürekli önündeki bilgisayara, elindeki tablet ya da cep telefonuna bakma durumunda olan, hep bir şeylere yetişmeye çalışan şehirli insanın bermuda şeytan üçgeni. 

Ağrılardan azat bir üst omurga ve bileşenleri için hazırlanmış olan serinin ikinci kursunda bu bölgede rahatlamayı sağlamak için yoga terapinin çok çalışan kasları gevşeten, az çalışan kasları biraz daha işe koşan tekrar prensibini ve nöromasküler iletimi yeniden düzenleyebilmek için nefes odaklı yogayı araç edineceğiz. Gün içinde çok oturduğumuz, daha da oturmak durumunda olduğumuz zamanlarda rahatlamak için gündelik ipuçları, evde ya da işte yapılabilecek 5 dakikalık küçük yoga teneffüsleri bu atölyenin bir diğer konusudur. Matın üstünden ayrıldıktan sonra doğru duruş prensiplerini, öğrenilen pratik bilgileri gündelik hayata yansıtabilmek de bu çalışmanın amaçlarından biridir.

Gevşemesi gereken kasları rahatlatmak, güçlendirilmesi ve desteklenmesi gereken bölgeleri hareketlendirmek ve çalıştırmak için yogayı nasıl bir araca dönüştürebiliriz ve bu aracı en basit haliyle hayatımıza katabiliriz ki ağrısız, özgür ve sıkışmamış/sıkıştırmadığımız/sıkmadığımız bir üst bedene sahip olabiliriz?

Cevapları hem uygulama hem de teorik olarak bu atölyede araştırılacak. Bu ağrıların sebebi çok fazla oturmak olduğu gibi, yanlış ya da çok fazla egzersiz de olabilir. Stres kaynaklı olabileceği gibi zayıf duruş, kavşak sendromu, omurgadaki skolyoz ya da fibromiyalji gibi bazı rahatsızlıklar da olabilir. Her durumda katılmak, araştırmak ve şifa bulmak isteyenlere açıktır.

Kurs 14 kişiliktir.

Kayıt ve sorularınız için hilal@yogabakkali.com'a yazabilirsiniz.

Şiddetli ağrı dönemindeki kişilere uygun değildir. 

• Tagged boyun ağrısı, omuz ağrızı, kulunç ağrısı, yoga terapi, üst omurga için yoga, yoga ile ağrısız hayat çalışmaları

Yoga ile Ağrısız Hayat Çalışmaları 1: Bel ve Kalça Ağrıları için Yoga Terapi Atölyesi: Sakrum ve Psoas Odaklı

6 Ocak 2019, Yeldeğirmeni, Circuit Istnabul

09:30-12:00

"Acısız hayat" değil ama "ağrısız hayat" mümkün! 
Tatillerde paraşütle atlayıp düğünlerde topuklularla halay çekebilecek kadar iyiyken; bazı sabahlar yataktan kalktığınızda bir bacağınıza basamadığınız, bir süre hatta birkaç gün yürüyemediğiniz, yattığınız, oturduğunuz yerde dahi kıpırtı ve harekete dayalı, özellikle kalça ve bacağa vuran şiddetli ağrılar çektiğiniz dönemler oluyorsa bu çalışma size göre.

Bel fıtığı sanılan ya da sinir sıkışması gibi teşhisler konan, belden kalça ve bacaklara hatta ayağın dışına kadar inen bu ağrılarınız öncelikle sakrumunuzdan (bel bölgesinin hemen altında kalan üçgen biçiminde kemik) ve onu kalçanıza bağlayan eklemlerinizden ya da / ve en derin kaslardan psoas kasınızdaki bir dengesizlikten kaynaklanıyor olabilir. Bilimsel olarak da gösterilmiştir ki bel fıtığı teşhisi konan ağrıların %70’i aslen sakrum eklemi ya da psoas odaklı. Zaten bir yerdeki dengesizlik bir süre sonra diğerini de ve diğer tüm duruş için gerekli kas ve eklemleri etkilemeye başlıyor. Hele de sakroiliak eklemin bedendeki güç akışını düzenlediğini, yukarıdan gelen ağırlığı bacaklara eşit dağıtmak, bacaklardan gelen yerçekimine karşı itişi omurgaya ileterek hizayı ve duruşu, omurga boyunca uzunluğu sağlama rolü, aynı şekilde psoas kasının üst bedenle alt bedeni birbirine bağlayan ve özellikle yürümede ve alt bedenin hareket ettirmedeki kritik görevini göz önünde bulundurursak büyük resim biraz daha şekillenmekte. Ve nihai büyük resim doğru duruş ve hizadan geçiyor. Bu açıdan bedene yeniden hizayı ve doğru duruşu getirmek için nefes odaklı YOGA Terapi en doğru araçlardan biri. Otururken, hareket ederken ya da yatarken beden ve bedeni merkezleyen nefes farkındalığı ağrısız bir yaşamın bir anahtarıyken diğer yandan güçlenmesi gereken kasları güçlendirme, çalışmayan kasların işini de yapmak için kronik olarak kasılı kalmış kasları rahatlatmak ve en önemlisi omurganın uzamasını, dengeli bir şekilde yerden aldığı gücü sakrum aracılığı ile omurgaya, oradan başın tepesine gönderebilmek için doğru duruşu desteklemek de diğer asal bileşen. Bu kursun amacı her ikisini de yoga aracılığı ile gündelik hayatımıza kazandırmanın yollarını araştırmak olacaktır.

Diğer yandan son zamanlarda sakroiliak eklem (SI eklemi ya da SIJ) fonksiyon bozukluğu teşhisi özellikle duruş bozukluğu ve hatta yanlış ya da hırsa kapılarak yapılan kalça odaklı yoga çalışmaları sebebiyle  daha çok duyar olduk. Bir süredir yoga yapıyorsanız, kalçanızın tek tarafında özellikle asimetrik pozlarda bir sızı oluşuyorsa, uygulamadan sonra da bu sızı sizi yürürken, otururken zorluyorsa gündelik hayat yanında yoga yaparken de nelere dikkat etmeliyiz sorusunun cevabını bu atölyede bulacaksınız.

Atölye 3 bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde konu ile ilgili aydınlatıcı bilgi paylaşımı sonrasında 75 dakikalık bir asana uygulaması vardır. İkinci bölümde bu asana serisini tamamlayacak nefes ve rehberli gevşeme çalışması yapılacak son bölümde de katılımcılar, atölyeden en fazla faydayı almak ve bu faydayı gündelik rutinlerine katmak adına kendileri için asana ve nefes uygulamalarından 5'er dakikalık mini bir seri belirleyip, her gün uygulamaları için cesaretlendirileceklerdir.

Kurs 14 kişiliktir.

Kayıt ve sorularınız için hilal@yogabakkali.com'a yazabilirsiniz.

Şiddetli ağrı dönemindeki kişilere uygun değildir. 

Tarih: 2 Aralık 2018 / Circuit Istanbul, Yeldeğirmeni, Kadıköy

Saat: 09:30 - 12:15

Kimimizde biraz genetik, kimimizde biraz öğrenilmiş, kimimizde travma sonrası ortaya çıkan, kimimizde uzun süren zor zamanların, yılların buruk meyvesi. Bazen bir uçak yolculuğunda, bazen neşeli bir kalabalık içinde bazen önemli bir sunum öncesinde bizi ele geçiriyor. Ölecek gibi sanmak ya da delireceğinden korkmak. Çeşit çeşit ama ortak noktası bozulan nefes ve dolayısı ile kalp ritmi, hormonlar, salgılar, beyin iletişiminde bazı kısa devreler derken küçük bir psikolojik ve duygusal felç hali. 

İyi haber şu ki kronikleşen ya da arada bir ortaya çıkan bu felç halini yoga sayesinde yönetebilmek, üstesinden gelebilmek için adımlar atmak mümkün. Biraz cesaret ile özgürce akan nefes için gerekli olan yolları açmak, genişletmek ve parlatmak; bedeni yeniden kaybettiği hizasına getirip nefesin engellenmeden akmasını sağlayabilmek: Tam da yoganın çalıştığı alanlar. Çünkü nefesimiz neredeyse biz de oradayız. Zihnimizi ve hayal gücümüzü 5 dakika ya da 5 saat sonrasının felaket senaryolarından çekip tam şu ana, nefesin ve nefesin içinde aktığı bedenin olduğu yere geri getirmek endişe yönetiminde ilk dev adım. İkinci adım, nefesin doğal ve özgür bir şekilde akmasını sağlayacak duruşa bedeni davet etmek. Son adım ise bedeni, nefesi ve zihni aynı alanda bir araya getirip senkron ve uyum kazandırmak. Sonrası kendiliğinden gelecek bir sürecin ilk ve en önemli adımları olabilir.

Bu atölyede tam da bu üç adım için gerekli temeller üstünde çalışacağız. Yoga terapinin nefes ve hareketi aynı kanallardan çalıştıran, kas ve gevşet tekniği ile kas, doku ve sinir sistemindeki işe yaramaz ancak gerilim yaratan patternleri çözmeye ve yeniden yapılandırmaya yönelik metotlarını kullanacağız. Bu yöntemler ile beden ve zihin enerjisini aynı seviyeye getirmeyi araştırırken aynı zamanda akut durumlar için yardımcı çalışamalar öğreneceğiz. Örneğin uçuş öncesi gerginliği için hangi nefes çalışması, nasıl, ne zaman, nelere dikkat ederek? Yoğun bir dönemde uyumadan önce hangi çalışmalar? Bir proje yetişmeli ve nefesiniz mi sıkışıyor, neyi nasıl yapmalı da biraz sakinleşmeli?

Hem kronikleşmiş durumlar için hem de dönem dönem ya da belli şartlarda yaşanan endişe bozukluklarını nasıl yönetebiliriz, neler yapabiliriz sorularının cevapları için yoga terapi stratejileri sunan atölyeme katılabilirsiniz. Hepsi zor durumlarda denendi, işe yaradığını bizzat deneyimlerken hayatım kolaylaştı ve nefesim özgürleşirken beni de özgürleştirdi. Yoga olmasaydı belki de okyanusta hiç yüzemeyecektim. Çok klişe olsa da tüm güzel şeyler korkunun, korkunun yarattığı sisin hemen arkasında. Endişe ve korku öyle bir şey ki, ötesine bir adım atmadan evvel enseni gıdıklayıp seninle alay eden tüylü bir yaratık kadar somut ve gerçekmiş gibi. Bir adım ötesinde ise “hayal mi gördüm ben” dedirtecek kadar gerçek dışı.

Unutmayın: Nefesiniz neredeyse siz oradasınız.

Atölye 14 kişiliktir.

Kayıt ve sorularınız için hilal@yogabakkali.com'a yazabilirsiniz.

Konu hakkında blog yazım için bkz.

Not: Bu atölyenin konusu olan yoga ile endişe ile nasıl başa çıkabileceğimizdir. Herhangi tıbbi bir çözüm sunmaz, bu konuda tedavi gören, ilaç kullanan kişiler için tedavinin yerine geçecek değil tedaviyi destekleyecek öneriler olacaktır. 

Ters Duruşlar Atölyesi Yeldeğirmeni, Mia Atölye'de

Bahar geldi,yaz eli kulağında.Ters Duruşlar Atölyesi için,biraz zıplamak,kış toprağından silkelenmek için mükemmel vakit. 
"Ben yapamam" diye düşünenler özellikle siz gelin, çünkü amaç yapmak değil korkularımızla yüzleşmek. Gerisi kendiliğinden oluyor.  

12 Mayıs Cumartesi

12:00 - 14:00 Mia Atölye, Yeldeğirmeni, Kadıköy

Kayıt ve bilgi için hilal@yogabakkali.com'a mail atabilirsiniz.

Depresyon ve Kronik Yorgunluğa Karşı Yoga Terapi Atölyesi: Neşeyi Yeniden Bulmak

Sabahları ağrıyan bir üst sırtla ya da bel eşliğinde, alarmı çalan saatten nefret ederek kalkmak… Erken kalkmak yerine bir daha hiç kalkmamayı isteyecek kadar motivasyondan yoksun uyanmak… 

Güne başlamak için ne berbat bir denklem. Depresyondan çekmemiş kimselerin anlayamayacağı bir garabetken kronik depresif insanlar ise yataktan neşe ile fırlayan insanların uzaylı olduğunu düşünür. Neşe denen duygu, dolu dolu bir gün geçirmek için gereken motivasyon, özellikle sabah uyandıklarında hayal edemeyecekleri kadar uzaktır. Yeni güne gözlerini açtıklarında ilk hissettikleri şey suçluluk, değersizlik, kararsızlık gibi bulanık duygular olur. Dolayısı ile bir şeyler yapmak isteseler de, en başta bu durumu ve diğer şeyleri değiştirmeyi arzulasalar da motivasyonsuzluk ve iradesizlik ile kısır döngünün en başına yeniden dönülür. İrade için gerekli enerji ne bedende ne de zihinde kalmamıştır.  O yüzden yeni bir güne başlamak anlamsızdır. Enerji tıkanmış ve akamamaktadır. Beden de, duygular da düşünceler de sıkışmış ve engellenmiştir. Bu kabuğu kırmayı etraflarındaki herkes telkin etse de dile kolaydır. İçerden kabuğun duvarı dışarıdan göründüğü gibi kırılgan değildir. 

Her sabah kroniklermiş sırt ya da bel ağrıları ile uyanmak da yine bu isteksizliğin bir başka dışa vurumu olabilir. Yataktan çıkmak istemeyen tükenmiş zihni ve yorgun bedenin ifade edemediğini kaslar ağrı olarak anlatıyor olabilir. Zorunluluklar ve görevler dışarıda beklerken yatakta kalıp yorganının altına saklanma lüksü olmayanların paçasından depresyon bu şekilde çeker.

Ergenliğe girişten sonra yıllar sonra -neredeyse 20 yıl- bir sabah uyandığımda ilk kez içimde suçluluk hissi yoktu. Uyandığımda bomboş ve kupkuru değildim. Bir yetişkin olarak değersiz ve mutsuz hissetmeden uyandığım bu sabahı hiç unutmadım. Sanki güneşin ışığı bir başka idi, gözünü bana dikmiş hiç enerji ve isteğimin olmadığı işleri yerine getirmemi benden bekleyen değil koşulsuz şartsız beni desteklemek için hazır bekleyen bir dost gibiydi. Normal ve sağlıklı bir insanın sabahı böyle olmalıydı ve bu benim başıma hayatıma düzenli yoga girdikten sonra geliyordu. Hayatımda ilk kez “ne güzel yeni bir gün”dü.

Anlattıklarım az da olsa tanıdık geldiyse 25 Şubat Pazar günü Mia Atölye’de 2 buçuk saatlik “Neşeyi Yeniden Bulmak için Yoga Atölye” me katılın.  

Atölyenin ilk bölümünde bilgi paylaşımı olacak. Depresyon neden, nasıl olur, ne iyi gelir; ikinci bölümde hareket edip yoga ve nefes çalışması yapacağız. Son bölümde ise yapılan yoga ve nefes sekansı basılı bir şekilde dağıtılacak, katılımcıların kendilerileri için seçeceği birkaç poz ile hazırlayacağı mini sekansı düzenli bri şekilde evde yapmak niyeti ile atölye sona erecek.

Unutmayın; Her sabah mutsuz ve umutsuz uyanmak ne sizsiniz ne de sizin karakteriniz. Ne kendinizin ne de başkalarının sizi buna inandırmasına izin vermeyin. İsterseniz ve düzenli çaba gösterirseniz geçecek. 

25 Mart 2018, Pazar, Mia Atölye; Kadıköy

10:30 - 13:00

Katılım 10 kişi ile sınırlıdır.

Kayıt ve sorularınız için hilal@yogabakkali.com'a yazabilirsiniz

“YOGA ile AĞRISIZ HAYAT” Çalışmaları 3: SKOLYOZ ile Yaşamak, SKOLYOZ ile Yoga Yapmak

Tarih: 18 Şubat 2018 / Mia Atölye, Yeldeğirmeni, Kadıköy

10:00-13:00

Skolyoz bazı omurgaların sağa sola da kıvrımlar yapmasına deniyor, özellikle ergenlik döneminde. Bu eğrilmelere bazen rotasyon yani dönmeler de eşlik edebiliyor. Daha çok kadınlarda, ergenlik döneminde başlayan bir omurga hali. Hastalık demek için belli bir dereceden fazla olması gerekiyor. Ama o dereceye kadar ağrılara, bedenin iki tarafında dengesizliklere, bazen omurlarda fıtıklaşmalara, belde düzleşmelere de sebebiyet vermesi mümkün.

Pek çok omurga probleminde olduğu gibi skolyoz ile ağrısız ve özgür bir hayatın sırrı doğru duruştan geçiyor. Skolyozda omurga kıvrılıp döndüğü için bir taraftaki kaslar zorunlu olarak fazla çalışıp kasılırken ve kısalırken, diğer yandakiler fazla esniyor ve zayıflıyor. Yine omurganın bu hali iki yanındaki kaslarda olduğu gibi tüm bedende başka dengesizliklere sebep olabilegeliyor.

Ağrısız hayat yolunda 3 numaralı bu atölyenin amacı YOGA aracılığı ile bedene ve omurgaya yeniden denge getirmeye yönelik, farkındalıklı hareket kalıpları oluştururken, doğru hiza ve duruşu cesaretlendirip yine bir denge araştırması olan gevşemesi gereken kasları gevşetip çalışması gereken kasları da çalışmaya teşvik edip ağrılardan azat, aktif bir beden ve nefes farkındalığı kazandırmak.

Aklınıza bile gelmeyecek pek çok ünlü ismin skolyozu var. Kimisi ameliyat olurken kimisi korse kullanarak kimisi de yoga ve pilates gibi çalışmalarla semptomları hafifletiyor. 

İster daha iyi bir duruş, daha özgür bir beden ve dolayısı ile daha özgür bir nefes için bu kursa katılın, ister deneyimli yoga uygulayıcısı ya da yoga hocası olup skolyozlu bir omurga ile uygulamanızı ya da dersinizi daha güvenli ve rahat bir yere taşırken desteklemeniz ve dikkat etmeniz gereken noktaları öğrenin.

Atölye üç bölümden oluşur; ilk bölümde konu ile ilgili bilgi paylaşımı, ikinci bölümde katılımcıların skolyoz türlerine ya da ihtiyaçlarına göre uyarlanan bir yoga terapi uygulaması gerçekleştirilecek son kısımda ise her katılımıcı evde uygulayabileceği kısa bir seriyi yine kendi özellikleri doğrultusunda hazırlayacak. 

Kurs 10 kişiliktir.

Ücret bilgisi ve kayıt için: 0505 723 39 53

Sorularınız için hilal@yogabakkali.com'a yazabilirsiniz.

Notlar: Atölyede gerek idyopatik gerekse fonksiyonel skolyoz üstüne çalışılacaktır. Yoga bilgi ve farkındalık ile yapılırsa duruş bozukluğundan kaynaklanan fonksiyonel skolyoz üstünde çok iyi sonuçlar vermektedir. İdyopatik skolyoz sahipleri de yogadan yarar görmektedir. Atölyeye katılmadan önce bana durumnuz hakkında bilgi veren bir mail atmanızı öneririm.

Şiddetli ağrı dönemindeki kişilere uygun değildir. 

• Tagged skolyoz, skolyoz için yoga terapi, skolyoz ile yoga nasıl yapmalı, yoga ile ağrısız hayat çalışmaları

21 Ocak 2017, Pazar, Mia Atölye, Yeldeğirmeni, Kadıköy

10:00-13:00

Yoga ile Ağrısız Hayat Çalışmaları 2: Boyun, omuzlar ve kürek kemikleri odaklı

Boyun, omuzlar, kürek kemikleri; oturarak çalışan, yolda, evde, okulda, masa başında ya da ayakta, orda burda, sürekli önündeki bilgisayara, elindeki tablet ya da cep telefonuna bakma durumunda olan, hep bir şeylere yetişmeye çalışan şehirli insanın bermuda şeytan üçgeni. 

Ağrılardan azat bir üst omurga ve bileşenleri için hazırlanmış olan serinin ikinci kursunda bu bölgede rahatlamayı sağlamak için yoga terapinin çok çalışan kasları gevşeten, az çalışan kasları biraz daha işe koşan tekrar prensibini ve nöromasküler iletimi yeniden düzenleyebilmek için nefes odaklı yogayı araç edineceğiz. Gün içinde çok oturduğumuz, daha da oturmak durumunda olduğumuz zamanlarda rahatlamak için gündelik ipuçları, evde ya da işte yapılabilecek 5 dakikalık küçük yoga teneffüsleri bu atölyenin bir diğer konusudur. Matın üstünden ayrıldıktan sonra doğru duruş prensiplerini, öğrenilen pratik bilgileri gündelik hayata yansıtabilmek de bu çalışmanın amaçlarından biridir.

Gevşemesi gereken kasları rahatlatmak, güçlendirilmesi ve desteklenmesi gereken bölgeleri hareketlendirmek ve çalıştırmak için yogayı nasıl bir araca dönüştürebiliriz ve bu aracı en basit haliyle hayatımıza katabiliriz ki ağrısız, özgür ve sıkışmamış/sıkıştırmadığımız/sıkmadığımız bir üst bedene sahip olabiliriz?

Cevapları hem uygulama hem de teorik olarak bu atölyede araştırılacak. Bu ağrıların sebebi çok fazla oturmak olduğu gibi, yanlış ya da çok fazla egzersiz de olabilir. Stres kaynaklı olabileceği gibi zayıf duruş, kavşak sendromu, omurgadaki skolyoz ya da fibromiyalji gibi bazı rahatsızlıklar da olabilir. Her durumda katılmak, araştırmak ve şifa bulmak isteyenlere açıktır.

Kurs 10 kişiliktir.

Ücret bilgisi ve kayıt için: 0505 723 39 53

Sorularınız için hilal@yogabakkali.com'a yazabilirsiniz.

Şiddetli ağrı dönemindeki kişilere uygun değildir. 

• Tagged boyun ağrısı, omuz ağrızı, kulunç ağrısı, yoga terapi, üst omurga için yoga, yoga ile ağrısız hayat çalışmaları

Yoga ile Ağrısız Hayat Çalışmaları 1: Bel ve Kalça Ağrıları için Yoga Terapi Atölyesi: Sakrum ve Psoas Odaklı

7 Ocak 2018.  Mia Atölye, Yeldeğirmeni, Kadıköy

10:00-13:00

"Acısız hayat" değil ama "ağrısız hayat" mümkün! 
Tatillerde paraşütle atlayıp düğünlerde topuklularla halay çekebilecek kadar iyiyken; bazı sabahlar yataktan kalktığınızda bir bacağınıza basamadığınız, bir süre hatta birkaç gün yürüyemediğiniz, yattığınız, oturduğunuz yerde dahi kıpırtı ve harekete dayalı, özellikle kalça ve bacağa vuran şiddetli ağrılar çektiğiniz dönemler oluyorsa bu çalışma size göre.

Bel fıtığı sanılan ya da sinir sıkışması gibi teşhisler konan, belden kalça ve bacaklara hatta ayağın dışına kadar inen bu ağrılarınız öncelikle sakrumunuzdan (bel bölgesinin hemen altında kalan üçgen biçiminde kemik) ve onu kalçanıza bağlayan eklemlerinizden ya da / ve en derin kaslardan psoas kasınızdaki bir dengesizlikten kaynaklanıyor olabilir. Bilimsel olarak da gösterilmiştir ki bel fıtığı teşhisi konan ağrıların %70’i aslen sakrum eklemi ya da psoas odaklı. Zaten bir yerdeki dengesizlik bir süre sonra diğerini de ve diğer tüm duruş için gerekli kas ve eklemleri etkilemeye başlıyor. Hele de sakroiliak eklemin bedendeki güç akışını düzenlediğini, yukarıdan gelen ağırlığı bacaklara eşit dağıtmak, bacaklardan gelen yerçekimine karşı itişi omurgaya ileterek hizayı ve duruşu, omurga boyunca uzunluğu sağlama rolü, aynı şekilde psoas kasının üst bedenle alt bedeni birbirine bağlayan ve özellikle yürümede ve alt bedenin hareket ettirmedeki kritik görevini göz önünde bulundurursak büyük resim biraz daha şekillenmekte. Ve nihai büyük resim doğru duruş ve hizadan geçiyor. Bu açıdan bedene yeniden hizayı ve doğru duruşu getirmek için nefes odaklı YOGA Terapi en doğru araçlardan biri. Otururken, hareket ederken ya da yatarken beden ve bedeni merkezleyen nefes farkındalığı ağrısız bir yaşamın bir anahtarıyken diğer yandan güçlenmesi gereken kasları güçlendirme, çalışmayan kasların işini de yapmak için kronik olarak kasılı kalmış kasları rahatlatmak ve en önemlisi omurganın uzamasını, dengeli bir şekilde yerden aldığı gücü sakrum aracılığı ile omurgaya, oradan başın tepesine gönderebilmek için doğru duruşu desteklemek de diğer asal bileşen. Bu kursun amacı her ikisini de yoga aracılığı ile gündelik hayatımıza kazandırmanın yollarını araştırmak olacaktır.

Diğer yandan son zamanlarda sakroiliak eklem (SI eklemi ya da SIJ) fonksiyon bozukluğu teşhisi özellikle duruş bozukluğu ve hatta yanlış ya da hırsa kapılarak yapılan kalça odaklı yoga çalışmaları sebebiyle  daha çok duyar olduk. Bir süredir yoga yapıyorsanız, kalçanızın tek tarafında özellikle asimetrik pozlarda bir sızı oluşuyorsa, uygulamadan sonra da bu sızı sizi yürürken, otururken zorluyorsa gündelik hayat yanında yoga yaparken de nelere dikkat etmeliyiz sorusunun cevabını bu atölyede bulacaksınız.

Atölye 3 bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde konu ile ilgili aydınlatıcı bilgi paylaşımı sonrasında 75 dakikalık bir asana uygulaması vardır. İkinci bölümde bu asana serisini tamamlayacak nefes ve rehberli gevşeme çalışması yapılacak son bölümde de katılımcılar, atölyeden en fazla faydayı almak ve bu faydayı gündelik rutinlerine katmak adına kendileri için asana ve nefes uygulamalarından 5'er dakikalık mini bir seri belirleyip, her gün uygulamaları için cesaretlendirileceklerdir.

Mia Atölye, Yeldeğirmeni, Kadıköy

Kurs 10 kişiliktir.

Ücret bilgisi ve kayıt için: 0505 723 39 53

Sorularınız için hilal@yogabakkali.com'a yazabilirsiniz.

Şiddetli ağrı dönemindeki kişilere uygun değildir. 

Tarih: 3 Aralık 2017 / Mia Atölye, Yeldeğirmeni, Kadıköy

Saat: 10:00 - 13:00

Kimimizde biraz genetik, kimimizde biraz öğrenilmiş, kimimizde travma sonrası ortaya çıkan, kimimizde uzun süren zor zamanların, yılların buruk meyvesi. Bazen bir uçak yolculuğunda, bazen neşeli bir kalabalık içinde bazen önemli bir sunum öncesinde bizi ele geçiriyor. Ölecek gibi sanmak ya da delireceğinden korkmak. Çeşit çeşit ama ortak noktası bozulan nefes ve dolayısı ile kalp ritmi, hormonlar, salgılar, beyin iletişiminde bazı kısa devreler derken küçük bir psikolojik ve duygusal felç hali. 

İyi haber şu ki kronikleşen ya da arada bir ortaya çıkan bu felç halini yoga sayesinde yönetebilmek, üstesinden gelebilmek için adımlar atmak mümkün. Biraz cesaret ile özgürce akan nefes için gerekli olan yolları açmak, genişletmek ve parlatmak; bedeni yeniden kaybettiği hizasına getirip nefesin engellenmeden akmasını sağlayabilmek: Tam da yoganın çalıştığı alanlar. Çünkü nefesimiz neredeyse biz de oradayız. Zihnimizi ve hayal gücümüzü 5 dakika ya da 5 saat sonrasının felaket senaryolarından çekip tam şu ana, nefesin ve nefesin içinde aktığı bedenin olduğu yere geri getirmek endişe yönetiminde ilk dev adım. İkinci adım, nefesin doğal ve özgür bir şekilde akmasını sağlayacak duruşa bedeni davet etmek. Son adım ise bedeni, nefesi ve zihni aynı alanda bir araya getirip senkron ve uyum kazandırmak. Sonrası kendiliğinden gelecek bir sürecin ilk ve en önemli adımları olabilir.

Bu atölyede tam da bu üç adım için gerekli temeller üstünde çalışacağız. Yoga terapinin nefes ve hareketi aynı kanallardan çalıştıran, kas ve gevşet tekniği ile kas, doku ve sinir sistemindeki işe yaramaz ancak gerilim yaratan patternleri çözmeye ve yeniden yapılandırmaya yönelik metotlarını kullanacağız. Bu yöntemler ile beden ve zihin enerjisini aynı seviyeye getirmeyi araştırırken aynı zamanda akut durumlar için yardımcı çalışamalar öğreneceğiz. Örneğin uçuş öncesi gerginliği için hangi nefes çalışması, nasıl, ne zaman, nelere dikkat ederek? Yoğun bir dönemde uyumadan önce hangi çalışmalar? Bir proje yetişmeli ve nefesiniz mi sıkışıyor, neyi nasıl yapmalı da biraz sakinleşmeli?

Hem kronikleşmiş durumlar için hem de dönem dönem ya da belli şartlarda yaşanan endişe bozukluklarını nasıl yönetebiliriz, neler yapabiliriz sorularının cevapları için yoga terapi stratejileri sunan atölyeme katılabilirsiniz. Hepsi zor durumlarda denendi, işe yaradığını bizzat deneyimlerken hayatım kolaylaştı ve nefesim özgürleşirken beni de özgürleştirdi. Yoga olmasaydı belki de okyanusta hiç yüzemeyecektim. Çok klişe olsa da tüm güzel şeyler korkunun, korkunun yarattığı sisin hemen arkasında. Endişe ve korku öyle bir şey ki, ötesine bir adım atmadan evvel enseni gıdıklayıp seninle alay eden tüylü bir yaratık kadar somut ve gerçekmiş gibi. Bir adım ötesinde ise “hayal mi gördüm ben” dedirtecek kadar gerçek dışı.

Unutmayın: Nefesiniz neredeyse siz oradasınız.

Atölye 10 kişiliktir.

Kayıt ve sorularınız için hilal@yogabakkali.com'a yazabilirsiniz.

Konu hakkında blog yazım için bkz.

Not: Bu atölyenin konusu olan yoga ile endişe ile nasıl başa çıkabileceğimizdir. Herhangi tıbbi bir çözüm sunmaz, bu konuda tedavi gören, ilaç kullanan kişiler için tedavinin yerine geçecek değil tedaviyi destekleyecek öneriler olacaktır.